Birçok kişi bugüne kadarki bütün filmleri izlediğini iddia edemez. Saygın aksiyon ve dövüş sanatı filmlerinin tamamını izlememiş olabilirsiniz. Ama bir gerçek var: Bütün bunların aslında hiçbir önemi yok. Baskın 2, şu ana dek yapılmış en iyi aksiyon filmi!
Önce filmin tarihine bir göz atalım:
Yönetmen Gareth Evans, Iko Uwais’in başrolde olacağı Berandal adında (Endonezce’de eşkiya anlamına geliyor) hapishane merkezli bir çete filmi yapmayı düşünüyordu. Ama güzel bir trailer yayınlanmasına rağmen, maddi kaynak yetersizliğinden dolayı proje iptal oldu.
Bunun üzerine, Evans ve ekibi, “Baskın”ı çektiler. Baskın, bir lokasyonda çekilen ve daha az masraflı bir filmdi ve film büyük bir başarı yakaladı. Yönetmen Evans, sürekli hayal ettiği Berandal filminin yapımı gerekli parayı kazandı.
Bu eleştiride, Baskın filmine atıfta bulunarak, bu filmle bazı karşılaştırmalar yapacağız. Eğer Baskın’ı hala izlemediyseniz, hemen izleyin ve daha sonra Baskın 2 (Berandal)’nin ilkinden ne kadar iyi olduğunu kendiniz görün.
Sadece filmin süresine bakarsanız, epik bir yapımın içinde olduğunuzu görüyorsunuz. Orijinal konsept bir hapishane çetesine odaklansa da, Baskın 2 bundan daha öteye gidiyor. Bu, Baskın filminin hapishane ortamındaki versiyonu değil, dışarıda büyük bir dünya ve Iku Uwais’in yumruklayacağı çok fazla sayıda insan var. Baskın 2, ona bu şansı veriyor. Baskın’da başlangıçtan itibaren karakterlerin kim oldukları, amaçları ve çıkarları biliniyordu. Herhangi bir sürpriz yoktu ve filmi takip etmek çok kolaydı. Size arkanıza yaslanıp izlediğiniz şeyden keyif almak kalıyordu.
Baskın 2 Film İncelemesi
Baskın 2, bu şekilde bir yapım değil. Baskın 2 büyük, epik ve fazlasıyla ilginç bir suç hikayesi ve diğer büyük suç hikayeleri gibi, o da oldukça karışık. İlk filmin kaosundan iki saat sonra; Rama (Iko Uwais), yaralı arkadaşı ve hain patronu, Rama’ya kötü haberleri olan bir polisle karşılaşırlar: Yanlış kişilerle ters düşmüştü ve bu kişiler Rama’yı, karısını ve çocuğunu öldürmek istiyorlardı. Fakat polis, Endonezyalı bir suç karteline ve onlara göz yuman polislere yapılacak gizli bir operasyona katılırsa, Rama’yı koruyacağını söyler.
Ancak Rama bu operasyonun bir parçası olmak istemez. Kardeşini, yeraltı dünyasında yeni bir yüz olan Bejo tarafından vahşice katledilmiş bir halde bulunca fikri değişir. Yeraltı dünyasına katılmaya ve intikamını almaya karar verir.
Filmin açılış sahneleri üç farklı zaman diliminde geçiyor. Neyin ne zaman olduğunun belli olmaması, filmin takibini ilk filme göre biraz zorlaştırıyor. Fakat olayın içine bir kere girildiğinde, karakterlerin entrikalarını ve ihanetlerini, filmdeki tansiyonu ve hikayeyi takip etmek fazla zor değil.
Filmin fragmanlarını izlediyseniz (İzlemediyseniz, gerçekten izlemelisiniz. Film hakkında spoiler içermiyor ve tam anlamıyla harika.), filmdeki yerlerin çeşitliliği ilginizi çekecek ama filmin ilk sahnesi kadar değil. “Baskın” dar alanlarda geçmişti, ancak “Baskın 2” büyük bir alanın çok geniş bir çekimiyle açılıyor. Her taraf yemyeşil ve ilk filmde tamamen eksik olan bir şeylerin burda var olduğunu hissediyorsunuz.
Görüntü gerçekten çok etkileyici, ancak alanın ne kadar geniş olduğunu, sol alt köşede küçük bir sedan görünene dek fark edemiyorsunuz. Daha sonra çukur kazan küçük şeyin aslında bir insan olduğunu görüyorsunuz ve arabadan çıkartılıp toprağa fırlatılan bir adam görünce, bu çukurun bir mezar olduğunu anlıyorsunuz. Bu açılışla film, daha en başından seyircinin ilgisini çekmeyi başarıyor.
İlk film olan “Baskın”a göre, “Baskın 2” kelimenin tam anlamıyla mükemmel. Son yıllardaki en iyi açılış çekimlerinden birine sahip. “Baskın” harika bir dövüş sanatları filmi ve dikkate değer bir hikayesi var. Ancak yalnızca köhne bir apartmanda geçmesi ve heyecan verici mekan olarak sadece bu apartmanın kullanılması film için bir dezavantajdı (Evans’ın Uwais ile ilk projesi olan Merantau renk ve mekan çeşitliliği açısından daha ilginçti, ancak diğer yönleri “Baskın”a göre oldukça sıradandı.)
“Baskın 2”, Merantau’nun görsel güzelliğiyle “Baskın”ın genel kalitesini birleştiriyor. Çok genişten çok yakına doğru değişen Kubrickvari çekim açısı, filme heyecan verici bir görüntü kazandırıyor.
Filmdeki şiddet tam anlamıyla çarpıcı. Açılış sahnesi, bir av tüfeğinin birinin başında patlamasıyla son buluyor ve suratı parçalanmaya başlayıncaya kadar sahne kesilmiyor. İlk filmin açılışında çekiçle öldürme sahnesini hatırladınız mı? Öldürme sırasında kamera açısı değişiyor ve ne olduğunu göremiyorduk değil mi? Baskın 2’de ise şiddetin gizlenmesine gerek duyulmuyor ve şiddet bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.
İlk filmde Mad Dog rolünü oynayan Yayan Ruhian’ı farklı bir şekilde görünce şaşırıyorsunuz. Onun farklı bir rolde olduğu düşüncesi mantıklı gelmiyor. Peki neden bu filmde rol aldı? Çünkü Uwais ile birlikte dövüş sahnelerinin canlandırıcılarından biri. Onun bir sahnede rol alması, diğerleri için işleri kolaylaştırıyor ve Ruhian genel anlamda iyi bir iş çıkarıyor. Oynadığı rol ne kadar garip olursa olsun, Ruhian, dövüş sanatı filmleri için mükemmel bir oyuncu.
Çekimlerde bazı aksaklıklar (Örneğin; geçişlerdeki bazı ufak bozukluklar) göze çarpıyor. Ancak bu, müthiş dövüş sahnelerine, çekim derlemelerine ve oyuncuların performanslarına gölge düşürmüyor. Sonuç olarak “Baskın 2“; sinemaseverlerin, özellikle de dövüş sanatları ve aksiyon meraklılarının kaçırmaması gereken bir film. Ayrıca yönetmen Evans’ın “Baskın 2“den sonra çıtayı ne kadar yükseğe çıkarabileceği, şimdiden merak ediliyor.